Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Yeni Kaledonya’daki bağımsızlık yanlılarıyla masaya oturup, adadaki tansiyonun düşmesi için tasarıyı ertelediğini açıkladı.
Hint Pasifik’teki Fransa’ya bağlı özerk bölge olan Yeni Kaledonya, bağımsızlık talepleriyle sarsıldı. 13 Mayıs’tan bu yana devam eden eylemler kontrol altına alınamayınca, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, bölgedeki gerilimi hafifletmek amacıyla OHAL ilan edilen adaya gitti. Macron’un yanında Fransa İçişleri Bakanı Gerald Darmanin ve Savunma Bakanı Sebastien Lecornu da bulunuyordu. Macron, iniş yaptığı anda gerilimin azaltılması gerektiği mesajını iletti.
Başkent Noumea’da yerel yetkililer ve bağımsızlık yanlısı partilerin temsilcileriyle görüşen Macron, adada 10 yıl yaşamış Fransızlara oy hakkı tanıyan ve tartışmalara neden olan anayasal reform tasarısı hakkında konuştu. Tasarının onaylanması için çalışacaklarını ancak adadaki duruma bağlı olduğunu söyledi ve reformun birkaç hafta ertelendiğini açıkladı.
Macron, adada sükunetin sağlanması için üç koşul belirtti: “Tasarının zorla kabul edilmemesi, barikatların kaldırılması ve OHAL’in sona ermesi.” Güvenlik güçlerinin gerektiği sürece kalacağını belirtti ve yeni operasyonların planlandığını ifade etti.
OHAL’in uzatılmaması gerektiğini savunan Macron, bu kararın barikatların kaldırılmasına bağlı olduğunu vurguladı. Macron, “Diyalog gereklidir. Ancak OHAL, liderlerin barikatları kaldırmasıyla sona erebilir” dedi.
Yeni Kaledonya’nın yerli halkı Kanaklar, tam bağımsızlık için uzun süredir mücadele veriyor. Macron’un ziyareti, bölge sakinleri tarafından ‘mizansen’ olarak nitelendiriliyor. Sükunet ve barış için yeni bir egemenlik anlayışı gerektiğini savunan Kanaklar, Macron yönetiminden anayasal reform tasarısını geri çekmesini istiyorlar. Olaylar başladığından bu yana altı kişi hayatını kaybetti ve 280’den fazla kişi tutuklandı.