Zonguldak’ta geçen yıl 10 Kasım’da yanmış halde cesedi bulunan, kaçak ocakta çalışan Afganistan uyruklu Vezir Mohammad Nourtani’nin (50) ölümüne ilişkin 3’ü tutuklu 6 sanığın yargılandığı davanın ilk duruşma 12 saat sürdü.
Tutuklu sanıklar ocak sahipleri Enver Gideroğlu ve Hakan Körnöş, Nourtani’nin yakılması eyleminde birbirlerini suçladı. Tutuklu sanık Ahmet Aydın, benzini kuzeni Hakan Körnöş’ün döktüğünü, kendisine de ‘dayıoğlu yak gidelim’ dediğini söylerken, telefonunu düşürdüğü için ışığından yararlanmak için çakmağı yaktığı sırada Nourtani’nin bir anda alev aldığını söyledi. Körnöş’e ölen madencinin eşi Qamer Gül Meliki’nin “Benzin almaya giderken eşim bagajda mıydı?” sorusuna, servis minibüsüne aldıklarını söyledi. Körnöş bu yeni bilgiden sonra gelen soruların ardından, Nourtani’nin bagajında olduğunu, yanlış söylediğini belirtti. Mahkeme heyeti sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verirken, daha önce adli kontrolü kaldırılan A.Ç.’ye yeniden yurtdışı çıkış yasağı koyarak duruşmayı erteledi.
Olay, 10 Kasım 2023’te Kırat Mahallesi Koca Osman Sokak’ta meydana geldi. Yoldan geçenler, ağaçlıklı alanda yanmış cesedi fark edip, ihbarda bulundu. Bölgeye gelen ekipler tarafından, benzin dökülerek yakıldığı belirlenen ceset, otopsi için Atatürk Devlet Hastanesi’nin morguna götürüldü. Yapılan araştırmada cesedin, kaçak olarak işletilen maden ocağında çalışan 3 çocuk babası Afganistan uyruklu Vezir Mohammad Nourtani’ye ait olduğu belirlendi. Otopside Nourtani’nin 9 Kasım’da öldüğü tespit edilirken, ailesinin 10 Kasım sabahı kayıp başvurusunda bulunduğu öğrenildi. Afgan madencinin cenazesi, 11 Kasım’da toprağa verildi.
Olayla ilgili başlatılan soruşturmada Nourtani’nin çalıştığı kaçak maden ocağının sahipleri Hakan Körnöş (46) ve Enver Gideroğlu (34) ile Körnöş’ün kuzeni Ahmet Aydın (52) tutuklandı. Ocak çalışanları S.K. (28), E.D. (22) ve kömür ticareti yapan A.Ç. (46) adli kontrolle serbest bırakıldı. Kaçak ocağın jandarma tarafından olaydan 4 gün önce kapatıldığı ancak sahiplerinin sonrasında tekrar açtığı belirlendi. Kaçak ocak, olayın ardından imha edilerek kapatıldı.
‘ OCAK KAPANIR ENDİŞESİYLE CESEDİ YAKTIKLARI İDDİANAMEDE YER ALDI’
Hazırlanan iddianamede, Afgan madencinin kaçak ocakta vagon arasına sıkışarak iş kazası geçirdiği, ocak sahiplerinin de ‘olay ortaya çıkarsa ocak kapanır’ korkusuyla hareket ettikleri ifade edildi. Nourtani’nin cansızken yakıldığına değinilen iddianamede, 6 şüpheli hakkında ‘İştirak halinde kasten öldürme’ suçundan müebbet hapis cezası istemiyle Zonguldak 1’nci Ağır Ceza Mahkemesi’ne dava açıldı.Zonguldak 1’nci Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi Milletvekili Özgül Saki, Emek Partisi Genel Başkanı Seyit Aslan katılarak aileye destek verdi. Duruşmada tutuklu sanık Hakan Körnöş ile tutuksuz sanıklar E.D. ve A.Ç. hazır bulunurken, diğer tutuklu sanıklar Enver Gideroğlu ve Ahmet Aydın ile tutuksuz sanık S.K. SEGBİS aracılığıyla katıldı. Taraf avukatları da duruşmada hazır bulunurken, Zonguldak Barosu yönetiminden 4 avukat, olayın kamu vicdanını yaraladığı ve mahkemeye tarihi sorumluluk düştüğünü ifade ederek baro adına dosyaya katılma talebi sundu.
BAŞKAN: O KADAR ADAMSINIZ NEDEN 112’Yİ ARAMADINIZ
Saat 14.00’te başlayan duruşmada önce tutuksuz sanıkların ifadesi alındı. E.D., ocakta fenalaşan Nourtani’ye kalp masajı yapılarak dışarı aldıklarını ifade ederek, “O sırada Enver ile Hakan ‘ocağın içinde olmuş gibi göstermeyelim, olay ocağın dışında olmuş gibi gösterip hastaneye götürelim.’ dediler. Hakan ve Enver birlikte ‘bizim infazımız var başımız yanmasın, Afgan’ın kimliği yok. Ocak kaçak’ dediler. Bunun üzerine Afganlıyı battaniyeyle arabanın bagajına koyduk. Hakan benden benzin almamı istedi, ben kabul etmedim.” dedi. Mahkeme başkanı, E.D.’ye “O kadar adamsınız 19.30 sıralarında birine bir şey oluyor, neden 112yi aramadınız?” diye sorunca sanık, “Hakan abiler hastaneye götüreceğiz dedikleri için çalışmaya devam ettik” diye cevap verdi.
‘HABERLERİ GÖRÜNCE SAVCILIĞA GİDEREK ANLATTIM’
Tutuklu sanıklar ile Nourtani’nin taşındığı araçta olduğunu anlatan A.Ç., “Enver, Hakan’a durmasını söyledi. Enver ‘Afgan zaten, atalım bunu.’ dedi. Ben de küfrederek çakal, kurt yer. İnsan bu atamazsınız’ dedim. Hakan da doğru diyor ‘manyak mısın’ dedi. Ben 45 dakika falan yanlarında kaldım. Hastaneye götürmek için ikna etmeye çalıştım. Sonra beni bırakın deyip eve gittim. Haberleri görünce hemen avukatımla savcılığa gelerek her şeyi anlattım. Ben alkollüydüm, ilk atalım diyen Enver’di. Ama Hakan da söylemiş olabilir.” diye konuştu.
‘KİM DÖKTÜ, KİM YAKTI GÖRMEDİM’
Tutuklu sanık Enver Gideroğlu, ortağı Körnöş’ün “İnfazım var. İçeri girersem ömür boyunca çıkamam” dediğini söyleyerek, “Hakan bana ‘maden benim dersin ben senin ailene bakarım.’ dedi. Alaattin de arkaya dönüp ‘en fazla 6 ay yatar çıkarsın’ dedi. Üstümde iş kıyafetlerimi göstererek ‘bu halde patron benim mi diyeceğim’ dedim. Alaattin evinin yakın olduğunu kıyafet vereceğini söyledi. Ocağın benim olduğunu söylememi istedi. Ben patron olmadığımı söyledim. Gittiğimiz yolun 10 dakikasını geri döndük. Ahmet, Hakan ve A.Ç. içki içmeye başladı. Eray yanımıza geldi. Onlar 1-1.5 saat kadar ‘ne yapacağız ne edeceğiz’ diyerek içki içtiler. Ben kendi telefonumu bir başka Afgan işçiye vererek, Mohammad’ın ailesine işe gelmediğini Hakan’ın emriyle söylettim. Ben arabada otururken Hakan ve Ahmet ikisi beraber battaniyeyi taşıdı. Camlar filmliydi, kim benzin döktü, kim yaktı görmedim. Alev aldığını ve Ahmet’in elinde bidonla koştuğunu görmüştüm.” dedi.