Direkçi, Türkiye’de 200 milyon ton hayvansal atığın yarısının toplanabilir ve işlenebilir olduğunu, mevcutta ise 273 biyokütle tesisinin bulunduğunu söyledi.
Bu tesislerin yaklaşık üçte birinin yakma, üçte birinin çöp gazı, kalanının da biyometanizasyon tesisleri olduğuna işaret eden Direkci, Türkiye’de mevcut durumda biyogaz tesislerinin ekonomik olarak zorlandığını ve şu an yüzde 40 kapasiteyle çalıştıklarını anlattı.
Direkci, tesislerin sayısının artırılması ve bu alanın geliştirilmesinin ülke ekonomisi için önemli olduğuna işaret ederek, şöyle konuştu:
“Hayvansal atıkların işlenmesi konusunda diğer biyokütle tesislerinin işlevsel olmadığını düşünüyoruz. Organik atıkları yakmak en son çare olmalı çünkü bunların organik döngüye katılması lazım. Keza çöpe dökmek de etkili bir çözüm değil. Orada da döngüye katmamış oluruz. Bunların organik döngüye katılmasını sağlamak için kurulmuş tesisleriz. Toplam 98 tane tesisimiz var. Tam kapasite çalıştığımızda 15 milyon ton organik atık işleyebiliyoruz. Organik atıkların sürdürülebilir ekonomi oluşturmak için döngüye girmesine ihtiyaç bulunuyor. İşlenebilir hayvansal atık miktarı 100 milyon ton, tamamının değerlendirilebilmesi için mevcut durumdan 6 kat fazla tesise ve 5 milyar dolarlık yatırıma ihtiyaç bulunuyor. İşlenen ham maddenin gübre olarak nihai ürün haline getirilmesi için ilave 2,5 milyar dolar gerekiyor.”
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının Yenilenebilir Enerji Kaynakları Destekleme Mekanizması (YEKDEM) ile bu alanda hızla ilerleme kaydetmiş olduğuna dikkati çeken Direkci, “Üretilen elektriğe alım garantisi veriliyordu ancak yurt dışındaki düzenlemeler genel olarak organik atıkların bu tesislere getirilmesi, işlenmesi, işlendikten sonra da toprakla buluşturulması şeklinde ilerliyor. Bu düzenleme bizde olmadığı için bu kısımları biz üstlenmeye çalışıyoruz. Bu üstlenildiğinde ekonomik olarak zorlanıyoruz. Atığı bir yerden bir yere götürmek için 70-80 kilometre yükleme, indirme, boşaltma işi yapıyorsunuz. İşlendikten sonra da benzer süreçlerden geçiyor. Bu durum şu an ekonomik olarak sürdürülebilir değil.” ifadelerini kullandı.
Ortalama bir biyogaz tesisi kurulumu için 10 milyar dolar gerekiyor
Direkci, Türkiye’de mevcut durumda 318 megavatlık biyometanizasyon kurulu gücünün bulunduğunu, elektriğin binde 3’ünün bu yolla üretildiğini söyledi.
Atıkların elektrik üretimi yanında biyogaz ve biyometan gibi daha değerli ürünlere dönüştürülmesi gerektiğine ve sektörün bu şekilde büyümesine ihtiyaç bulunduğunu dile getiren Direkci, şunları kaydetti:
“Biyometan, sıkıştırılmış doğal gaz (CNG) olarak taşınabilir. Otomobil yakıtına dönüştürebilir, biyometanol üretimi yapılabilir. Bu kadar değerli organik maddeyi yakıp tüketmeyelim. Sürdürülebilir ekonomiye kazandıralım. Daha değerli kullanımda bulunmalıyız. Mevcut durumda 318 megavatlık kurulu güç, yaklaşık 1 milyar dolarlık yatırımın ürünü. Bu alana yapılan yatırımlarla hayvancılıktaki atık probleminin tamamen üstesinden gelinebilir. Çevreye döngüsel anlamda katkı sağlanabilir. Yan ürünlerden topraklarımızın faydalanması sağlanabilir.
Ortalama biyogaz tesisi büyüklüğü 3 megavat olarak esas alınırsa minimum 10 milyon dolarlık yatırım gerekir. İlave ünite olarak organik gübre tesisi kurulursa 5 milyon dolar daha harcanması gerekir.”