Küresel piyasalardaki sert düşüşler, Fed’den acil faiz indirimi ihtimalini gündeme getirdi

ABD’de resesyon endişelerinin güçlenmesi, küresel hisse senedi piyasalarında sert düşüşlere yol açarken, ABD Merkez Bankası’nın (Fed) piyasalardaki endişeyi yatıştırmak için…

Anadolu Ajansı

Anadolu Ajansı

5 Ağu, 2024

ABD’de resesyon endişelerinin güçlenmesi, küresel hisse senedi piyasalarında sert düşüşlere yol açarken, ABD Merkez Bankası’nın (Fed) piyasalardaki endişeyi yatıştırmak için acil toplanarak faiz indirimi yapma ihtimali gündeme geldi.

Dünyanın en büyük ekonomisi ABD’de geçen hafta açıklanan veriler sonrasında küresel piyasalarda başlayan satış ağırlıklı seyir, haftanın ilk gününde derinleşerek devam ediyor.

Tedarik Yönetim Enstitüsünün (ISM) imalat sanayi Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI), temmuzda 46,8 ile 8 ayın en düşük seviyesine gerileyerek piyasa beklentilerinin altında kalmıştı.

Ülkede tarım dışı istihdam ise 114 binle beklentilerin oldukça altında artarken, haziran ayındaki 206 binlik tarım dışı istihdam verisi de 179 bine revize edilmişti.

ABD’de resesyon endişeleri veriler ışığında artarken, bugün Japonya’da Nikkei 225 endeksi yüzde 12,40 düşerek 31 bin 458 puana geriledi ve bu düşüş 1987’de yaşanan “Kara Cuma”dan bu yana yaşanan en büyük kayıp olarak kayıtlara geçti. Güney Kore’de Kospi endeksi de yüzde 8,77 değer kaybıyla 2.441,5 puandan günü tamamladı.

Hong Kong’da Hang Seng endeksi yüzde 2,05 azalışla 16.593 puanda, Çin’de Şanghay bileşik endeksi yüzde 1,5 düşüşle 2.860 puanda, Hindistan’da Sensex endeksi yüzde 3 düşüşle 78.520 puanda bulunuyor.

ABD Hazine tahvilleri de düşüş kaydederken, TSİ 11.10’da 10 yıllık Hazine tahvilinin getirisi yüzde 3,68’e gerileyerek 26 Haziran 2023’ten beri en düşük seviyeyi gördü.

Para piyasalarındaki fiyatlamalarda, Fed’in eylülde politika faizini 50 baz puan indirme ihtimali yüzde 95’in üzerine çıkarken, analistler, Fed’in 1 hafta içerisinde acil bir toplantıyla 25 baz puan faiz indirimi yapabileceğini de ifade ediyor.

Son olarak Kovid-19 salgınında acil indirim yapılmıştı

Fed’in son acil faiz indirim kararı, Kovid-19 salgınının ekonomik etkilerine ilişkin endişelerin artmasıyla gelmişti.

Faizi 50 baz puan düşürerek 3 Mart 2020’de yüzde 1-1,25 aralığına çeken Fed, 16 Mart 2020’de ikinci kez acil faiz indirimi yaptı ve politika faizini yüzde 0-0,25 aralığına çekti.

Bu karar sonrasında salgın nedeniyle yükselen işsizlik ve düşen tüketim toparlanırken, para arzının da artmasıyla enflasyon oranı yükselmeye başladı.

Fed, artan enflasyonu dizginlemek amacıyla Mart 2022’de faizi yüzde 0,25-0,50 aralığına çıkardı.

Böylelikle faiz artışı döngüsü başlarken, banka Mart 2022 ile Ocak 2024 arasında faiz oranlarını toplam 11 kez artırarak, borçlanmayı işletmeler ve bireyler için daha pahalı hale getirdi. Fed son artışını Temmuz 2023’te yaparak faizi yüzde 5,25-5,50 aralığına yükseltti.

Küresel mali kriz ve 11 Eylül saldırıları

Fed’in salgından önceki son acil faiz indirim kararı ise 2007 ila 2008’de yaşanan küresel mali kriz döneminde alındı.

Eylül 2007’de faiz oranında 50 baz puan indirim yapan Fed, Ekim 2008’deki acil toplantısı sonunda da 50 baz puan indirim yapmıştı.

Uzmanlar, Fed’in söz konusu dönemdeki başkanı Ben Bernanke’nin attığı adımları “tarihin en agresif ekonomik kurtarma çabalarından birisi” şeklinde tanımlamıştı.

Fed’in daha önceki son acil faiz indirim kararı ise 11 Eylül saldırılarının ardından 17 Eylül 2001’de 50 baz puan indirimle alınmıştı.

Acil indirim kararlarının olası etkisi

Analistler, Fed’in yakın zamanda acil faiz indirim kararı almasının, ekonominin gidişatına ilişkin endişeleri artırabileceği ve bu nedenle piyasalarda panik yaratabileceği uyarısında bulunuyor.

Acil faiz indirimi kararının, Fed’in piyasalar üzerindeki kontrolünü kaybettiği şeklinde değerlendirilebileceğine dikkati çeken analistler, bankanın kısa vadede atacağı adımları netleştirmesi gerektiğini ifade ediyor.

Harvard Üniversitesi’nden Ekonomi Politikası Uygulamaları Profesörü Jason Furman, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Fed’in acil faiz indirim kararı almasını gerekli görmediğini belirtti.

Fed’in daha fazla iletişim odaklı adımlar atması gerektiğine işaret eden Furman, ayrıca bankanın, eylülde yapacağı toplantıda, 25 veya 50 baz puan faiz indirimi konusunda kararlı açıklamalar yapması gerektiği yorumunda bulundu.