King Ereso’nun çocukluk döneminde yaşadığı bir kazadan sağ kurtulması, sanatında kırmızı tonlarını cesurca kullanmasına ilham verdi ve bu, onun imza tarzı haline geldi.
King Ereso’nun çocukken yaşadığı bir kaza, onun sanatındaki cesur kırmızı tonlarının ilham kaynağı oldu. Çocukken okulda oyun oynarken düştü ve bayılmadan önce gördüğü son şey kanının rengiydi.
Doktorlar, Ereso’nun tekrar yürüyemeyeceğini ve komadan uyanamayacağını düşündüler.
Ancak Ereso, yaralarına rağmen birkaç gün içinde yürümeyi başardı ve doktorların karanlık tahminlerini boşa çıkardı.
Ereso’nun sanatındaki kırmızı tonları, bu travmatik deneyimden ilham aldı. Şu anda, birçok resminde cesurca kullanılan kırmızı tonları, onun imza tarzını oluşturuyor. Kırmızı, birçok insan için tehlike anlamına gelse de Ereso için huzur ve umut verici bir renk. Ereso, kırmızı rengin birçok sanatçı tarafından intimidasyon olarak görüldüğünü, ancak onun için resim yaparken her zaman ilk renk tercihi olduğunu belirtiyor.
Grafik tasarım konusundaki deneyimi, King Ereso’nun sanatını da derinden etkiliyor.
“Sanat eğitimi aldım ama resim yapmada zaten yetenekli olduğum için grafik tasarımı ana dal olarak seçtim,” diyor Lagoslu sanatçı. “Grafik tasarımın sanat üzerindeki etkilerini anlamak, resim yaratma sürecimde yaratıcılığımı artırdı.”
King, birçok eserindeki canlı ve kolaj benzeri etkilerin, grafik tasarım bilgisinden kaynaklandığını vurguluyor. Ayrıca, Afrika desenlerinin bu kolaj etkisini daha da güçlendirdiğini belirtiyor.
‘Umudun gözü’
King Ereso’nun sanatındaki bir diğer dikkat çekici özellik, figürlerin genellikle bir gözlerinde yama benzeri daireler taşımasıdır. King, bu özelliğe “umudun gözü” adını veriyor. “Bu, kötü deneyimlerin nasıl olumlu bir şekilde dönüştürülebileceğini simgeliyor,” diyor.
Bu dairenin fikri, sanatçı zorlu bir dönem geçirdiğinde ortaya çıkmış. “Sanatımla kendimi sürekli kanıtlamaya çalışıyordum ama istediğim sonuçları göremiyordum,” diyor King. İlk olarak gözün etrafına bir kare çizmeyi denemiş, ardından gözün yakınında bir çizgi çizmiş ancak bu denemeler başarılı olmamış.
“Sonunda daireyi çizdiğimde her şey yerli yerine oturdu ve sanat kariyerimde umudumu yeniden kazandım,” diye ekliyor. Bu umudun gözü, King’in eserlerinde popülerlik kazandı ve bazı sanat koleksiyoncuları, eserlerinde bu sembolün bulunmasını özel olarak talep ediyor.
King Ereso, Nijerya’daki bir galeride sergilediği sanat eserlerinde umudun gözünü kullanmadığında, eseri satın alan bir koleksiyoncunun özel olarak bu sembolün eklenmesini talep ettiğini belirtti. King, “Sanatseverlerin ruhsal bir seviyede bağ kurduğu bir şey var,” dedi.
King, ilham aldığı zamanlarda sabahın erken saatlerine kadar çalışarak resimlerini tamamladığını da ekledi. Ayrıca, bu temayı yansıtan bir giyim koleksiyonu da bulunuyor.
Sanat terapisi
King Ereso’nun sanat eserlerinin yaratım süreci, onun terapisi ve tamamlanması ise bir tür arınma sağlar. Resim yaparken kendini duygusal ve psikolojik olarak hafiflemiş hissetmesi, bir eserin tamamlandığını gösteren sinyal olarak kabul ettiği bir durumdur. Sanat ve sanatçı arasındaki bu derin bağlantı, genellikle tamamlanmış eserlerini sergilemekten veya satışa sunmaktan çekinmesine neden olur.
Nijeryalı sanatçı King Ereso, resim yapmanın kendisi için bir terapi ve tamamlanmanın ise bir arınma süreci olduğunu belirtiyor. “Bir resmi tamamladığımda, üzerimden bir enerji kalkar ama bir şekilde resmi hâlâ benimle bağlar. Bu yüzden sanatımı hemen satışa sunmam,” diyor. King, eserlerinin genellikle binlerce dolara satıldığını ve şu anda geçen yıldan bu yana yapılmış yaklaşık altmış resmi deposunda sakladığını ifade ediyor. “Bazıları üç yıl kadar eski ve onları satmadan önce tamamen üzerlerinden alacağım her şeyi almam gerektiğini düşünüyorum,” diye ekliyor.
King, bir tablonun bazen “satışa serbest bırakılmak” için doğru zamanı beklediğini belirtiyor. “Bir tablo yıllarca depomda kalabilir, ta ki onu almak için gereken kişi çıkana kadar, ya sergi aracılığıyla ya da portföyümü inceleyerek,” diyor. “Bazı tablolar bu şekilde kendilerini serbest bırakır.”
Sanatçı, şu anda İtalya’da bir sergi üzerinde çalışıyor ve deposundaki bazı eserlerin Milano’da sergileneceğini planlıyor. “Sanatımın umudu ve vizyonu, zor zamanlardan geçen insanların iyileşmelerine ve huzur bulmalarına yardımcı olmasıdır,” diyor.