Joe Biden, 2 Aralık Pazartesi günü Angola’ya indi. Amerikan başkanı, görev süresi boyunca Afrika kıtasına bir gezi sözü vermişti, bunu yapmak için son dakikaya kadar bekledi. Joe Biden, Afrika’ya yaptığı tek resmi gezi için Angola’yı şans eseri seçmedi.
Bu nedenle, Joe Biden’ın Afrika’ya yapacağı ilk ve tek resmi gezi için seçtiği yer Angola oldu. Amerika Birleşik Devletleri, Lobito demiryolu koridorunun yeniden açılması gibi milyarlarca dolarlık büyük bir projeyi finanse ediyor. Bu demiryolu hattı Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Zambiya ve Angola’yı birbirine bağlamaktadır.
Ülke, geçen yıl toplam 1,77 milyar dolarlık ticaretle Sahra altı Afrika’daki Amerikalılar için dördüncü en büyük ticaret ortağıdır. Beyaz Saray da Joe Biden’ın başka bir ülkeye değil, bu ülkeye yapacağı ziyaretin bu seçimini üstleniyor. Angola bölgede çok fazla ağırlık taşıyor. Bu, Atlantik’e açık, DRC’ye komşu olan coğrafi konumu ve kobalt veya bakır gibi kritik mineral rezervleri ile açıklanmaktadır. Oraya yatırım yapmak aynı zamanda ekonomik kalkınma yoluyla güvenlik sağlamanın bir yoludur.
Batıya bakış
Angola aynı zamanda kıtanın en büyük ikinci ham petrol ihracatçısıdır. Aynı zamanda, yeni müttefiklere yönelmeyi tercih eden diğer ülkelerin aksine, Batı başkentleriyle ticaret anlaşmalarına açık kalan bir Afrika devletidir. Bu demiryolu hattının işletilmesi ve rehabilitasyonunun birden fazla amacı vardır. Zaten, Angola için, kıtanın kendi içinde bir rekabet sorunu var. Bugün, bu madenlerden çıkarılan mineraller, örneğin Durban veya Dar es Salaam limanları üzerinden ihraç edilmek üzere genellikle Güney Afrika veya Tanzanya’ya gidiyor. Bu nedenle fikir, Lobito limanı üzerinden batıya yeni bir rota açmaktır.
Çin’e alternatif sunmak
Ancak uzaklaştırırsak, gördüğümüz şey Çin’in kıtadaki varlığıdır. Pekin, Kuşak ve Yol projesinin bir parçası olarak son yıllarda altyapıya milyarlarca dolar yatırım yaptı. Eylül ayında, Çin-Afrika işbirliği forumunda, Çin Devlet Başkanı Xi Jinping, kıta ülkelerine üç yıl içinde 50 milyar dolarlık mali yardım sözü verdi. Bu nedenle Amerika Birleşik Devletleri fikri orada: Angola için bu hırsla Afrika topraklarındaki bu Çin varlığına bir alternatif sağlamak. Faaliyetlerini çeşitlendirmek ve artık yalnızca petrol ihracatına bağımlı hale getirmek.
Bunun ötesinde Washington, bu yatırımların tüm bölgeye fayda sağlamasını istemektedir. Angola’daki Lobito ile Demokratik Kongo Cumhuriyeti ve Zambiya arasındaki bu yüzlerce kilometre uzunluğundaki demiryolu hattı, nakliye maliyetlerini ve teslimat sürelerini azaltarak ekonomiyi ve diğer yatırımları teşvik ediyor. Amerika Birleşik Devletleri’nin telekomünikasyon sektörü, inşaat mühendisliği, tarım-gıda veya yeşil enerji alanlarında sözleşmeler açısından kazanacağı çok şey var.
Ancak bir soru ağır basıyor: Donald Trump’ın Afrika politikası ne olacak? Gelecekteki Amerikan başkanı Afrika’ya her zaman oldukça kayıtsız kalmıştır, ancak Pekin ile bir ticaret savaşı yürütme arzusu, olaylara bakış açısını değiştirebilir!