Hakan Fidan, ‘Temmuz ayından bu yana 2 ülkenin (Etiyopya ve Somali) dışişleri bakanlarıyla 3 toplantı yaptık’ diyor.
Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye’nin Afrika politikasının bütünsel olduğunu, bu politikanın sadece ekonomik, kalkınma, sosyal, eğitim ve sağlık alanlarını değil, aynı zamanda güvenlik iş birliğini, barış ve istikrar çabalarını da kapsadığını söyledi.
Hakan Fidan, Türkiye-Afrika Ortaklığı Üçüncü Bakanlar Gözden Geçirme Konferansı’nın ortak basın toplantısında gazetecilere yaptığı açıklamada, “Türkiye olarak, ilişkilerimizin bulunduğu bölgelerdeki çatışmaları sona erdirmek için elimizden geleni yapıyoruz.” dedi.
Etiyopya ile Somali arasındaki gerginliğin azaltılması ve anlaşmazlığın bir anlaşmayla çözülmesi için Ankara’nın süreci başlattığını belirten Fidan, “Temmuz ayından bu yana iki ülkenin (Etiyopya ve Somali) dışişleri bakanlarıyla üç kez görüştük.
“Bunlardan ikisi Ankara’da, biri New York’taydı ve Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarında gerçekleşti. Şimdi gelişmiş bir bakış açımız ve çerçevemiz var ve bunu tarafların ihtiyaçlarına göre uyarlamak için çalışıyoruz” diye ekledi.
Fidan, bu konunun hem tarihi hem de güncel olduğunu belirterek, her iki liderin de geçmişlerinden gelen baskıları aşarak, kararlarını güncel koşullara göre almaları gerektiğini vurguladı.
Türkiye’nin bu konuda kolaylaştırıcı bir rol oynamaya çalıştığını ifade ederek şunları ekledi: “Sorunun özüne geldiğimizde, Somali’nin egemenliği ve bölgesel bütünlüğünün tanınmasına ihtiyaç var. Öte yandan, barışçıl yollarla ticaret için denize erişim gerekiyor.”
Etiyopya’nın büyük bir nüfusa sahip olduğunu ancak doğrudan denize erişimi olmadığını belirten Fidan, ticaretin deniz yoluyla yapıldığını, dolayısıyla deniz erişiminin önemli olduğunu vurguladı.
Ayrıca Somali’nin egemenliğinin ve bölgesel bütünlüğünün koşulsuz olarak tanınmasını gerektirdiğine dikkat çekti ve bu ilkelere dayanan bir plan uygulama çabalarının devam ettiğini belirtti.
Sudan’daki durum
Fidan, Sudan’daki durumun da yakından takip edildiğini belirterek, gelişmeleri “üzücü” olarak niteledi.
İnsani yönün, milyonlarca sivilin hayatlarını kaybettiğini, kaybolduğunu ve uluslararası topluluğun dikkatinden kaçmaması gereken yiyecek, suya veya ilaca erişemediğini belirterek dayanılmaz bir noktaya ulaştığını vurguladı.
“Gazze’ye yoğun bir şekilde yardım ulaştırdığımız gibi Sudan’daki aç, hasta, susuz ve savunmasız insanlara da yardım ulaştırmamız gerekiyor” diye ekledi.
Sudan’a özel olarak insani yardım seferberliği başlatılmasının gerekliliğini vurguladı.
Türkiye’nin Sudan’a yönelik insani yardımlarının uluslararası alanda da sürdürülmesi gerektiğini vurguladı.
Fidan ayrıca, acıya, trajediye ve ölüme yol açan çatışmaların durdurulmasının önemine dikkat çekti.
Konuyla ilgili olarak her iki tarafla temas halinde olduğunu kaydeden Kalın, Suudi Arabistan ve ABD’nin başlattığı Cidde sürecinin yakından takip edildiğini söyledi.
Fidan, süreçte Mısır ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin de katılımıyla görüşmeler yapıldığını ancak şu ana kadar tarafların çatışmaları durdurmasına yol açacak bir gelişme olmadığını kaydetti.