Engelliliğin tutsağı: Yazar, toplumun engelliler için nasıl inşa edilmediğini gösteriyor

Gabonlu yazar Paul Anicet Mounziégou, fiziksel veya zihinsel engellerle yaşayan bireylerin hayatlarını kolaylaştırmak için çeşitli çözümler sunan bir yaklaşıma sahiptir.

Newstimehub

Newstimehub

10 Eyl, 2024

paul

Gabonlu yazar Paul Anicet Mounziégou, fiziksel veya zihinsel engellerle yaşayan bireylerin hayatlarını kolaylaştırmak için çeşitli çözümler sunan bir yaklaşıma sahiptir.

Gabonlu yazar Paul Anicet Mounziégou, 2024 yılında üretkenliğinin zirvesine ulaşarak bir çizgi roman, İspanyolca bir roman ve Fransızca bir roman yayımladı. Bu eserlerden sonuncusu olan Prisonnière de mon handicap (Engelimin Tutsağı), Mounziégou’nun engelli bireylerin yaşam koşullarına ve haklarına olan derin bağlılığını güçlü bir şekilde yansıtıyor.

Yazar, bu romanında engelli bireylerin yaşadığı iki yönlü dezavantajı gözler önüne seriyor. Dış dünyada engellilere yönelik ayrımcılık ve iç dünyada, ebeveynlerin aşırı koruyucu tutumları altında yaşanan zorluklar, eserin merkezinde yer alıyor.

Mounziégou, “Engelli bireylerin karşılaştığı çifte dezavantajı vurgulamak istedim” diyerek, bu kişilerin hem toplumsal hem de ailevi baskılarla nasıl mücadele etmek zorunda kaldığını derinlemesine ele alıyor. Prisonnière de mon handicap, yazarın sosyal sorunlara olan duyarlılığının bir diğer güçlü ifadesi olarak okuyucusuyla buluşuyor.

Ayrımcı bakış

Paul Anicet Mounziégou’nun romanı Prisonnière de mon handicap, genç bir kız olan Tsora’nın içsel dünyası ve dış dünya arasındaki zorlu mücadelesini anlatıyor. Tsora, işitme engelli olarak doğmuş ve prematüre doğumu sonrası annesi Manima tarafından aşırı koruyucu bir şekilde büyütülmüştür. Annesine göre, Tsora’yı hayali kasaba Pungu’nun sakinlerinin ayrımcı bakışlarından korumanın en güvenli yolu onu dış dünyadan uzak tutmaktır. Tsora, 18 yaşına geldiğinde, işitme engelli bir tesisatçı olan Ibaba ile tanışır ve birbirlerine âşık olurlar. Ancak, evlenme kararları Tsora’nın annesi tarafından onaylanmaz, bu da romanın merkezinde yer alan önyargı ve ayrımcılık temalarını derinleştirir.

Paul Anicet, romanın hikayesinin yalnızca bir kurgudan ibaret olmadığını vurgulayarak, Gabon’daki birçok engelli bireyin hala yeterli eğitim ve entelektüel doyuma ulaşmadığını belirtir. Roman, toplumun engelli bireylere yönelik önyargılarını açığa çıkararak, bu insanların hak ettikleri kapsayıcılığı ve saygıyı görmeleri gerektiği mesajını taşıyor.

Eserin önsözünü yazan Paul Armand Ntogue, yazarın üslubunu ve sosyal konulara olan duyarlılığını överek Prisonnière de mon handicap’ı hem engellilikle ilgili bir savunma hem de ayrımcılık ve ötekileştirmeye karşı güçlü bir duruş olarak nitelendiriyor. Tsora’nın hikayesi, evrensel bir temayı işleyerek, yalnızca Gabon’da değil, dünya genelinde engelli bireylerin yaşadığı insani ve ekonomik zorluklara dikkat çekiyor.

Daha fazla kapsayıcılık

Birleşmiş Milletler, Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri (SKH) kapsamında sosyal kapsayıcılığı artırmayı ve cinsiyet farkı gözetmeksizin engelli bireylerin özel ihtiyaçlarına dikkat çekmeyi teşvik ediyor. Resmi rakamlara göre, dünya nüfusunun en az 1.3 milyarı, yani yaklaşık %16’sı, fiziksel veya zihinsel engellilikle yaşıyor. İster doğuştan olsun ister dramatik bir olayın sonucu, engellilik, toplumun desteğiyle hafifletilebilecek bir durum olarak kabul ediliyor.

Gabonlu yazar Paul Anicet Mounziégou, toplumun bu bireylere karşı daha dikkatli, sabırlı ve insancıl olması gerektiğine dikkat çekiyor. Yazar, doğru destekle, engelli insanların da büyük yeteneklere ve potansiyele sahip olduğuna inanıyor. Mounziégou, özellikle ebeveynleri, çocuklarının yeteneklerini keşfetmelerine izin vermeleri ve onları toplumsal hayattan soyutlamamaları konusunda bilinçlendirmek gerektiğini vurguluyor.

Engellilik konusunda toplumsal farkındalığın artırılması, SKH’nin hedeflerine ulaşma yolunda önemli bir adım olarak görülüyor.

engel

Gabonlu yazar Paul Anicet Mounziégou, engelli çocukların yeteneklerini ifade etmelerine izin vermeleri gerektiği konusunda ebeveynleri bilinçlendirmeyi önemli bir görev olarak görüyor. Gençlerin, engelli meslektaşlarını ve arkadaşlarını kabul etmeleri gerektiğini vurgulayan yazar, “Engellerine rağmen bu insanların yetenekleri vardır. Toplumun bir parçası oldukları için kendilerini ifade etmelerine izin vermeliyiz” diyor.

Mounziégou’nun herkesin yetenekli olduğuna dair geliştirdiği argüman, dünya çapında tanınmış örneklerle destekleniyor. Amiyotrofik lateral skleroz (ALS) ile yaşamını sürdüren Profesör Stephen Hawking, 2018’deki ölümüne kadar kozmoloji ve kuantum yerçekimi alanlarında olağanüstü katkılarda bulundu. Doğuştan kör olan Stevie Wonder ise 25 Grammy ödülü kazanarak ve 100 milyondan fazla albüm satarak müzik dünyasında iz bıraktı.

Bu iki isim, Mounziégou için büyük birer ilham kaynağı olmuş. Yazar, Prisonnière de mon handicap projesini tamamlarken karşılaştığı iki büyük zorluğa değindi: Zaman yönetimi ve kaliteli bir yayınevi bulma süreci. Afrikalı bir yayınevi ile işbirliği yapmak isteyen Mounziégou, makul bir bütçe ile nitelikli bir eser ortaya koyma mücadelesi verdiğini belirtti.

Aynı zamanda işaret dili tercümanı olan yazar, bu eseri aracılığıyla toplumun sadece sözlerle değil, günlük hayatta kapsayıcı davranışlarla engelli bireyleri desteklemesi gerektiğini savunuyor.