Burkina Faso madencilik izinlerini iptal edecek kendi altın üretimini artıracak

Burkina Faso, altın üretiminde kontrolü ele almak için madencilik izinlerini iptal ediyor.

Newstimehub

Newstimehub

7 Eki, 2024

Burkina Faso, altın üretiminde kontrolü ele almak için madencilik izinlerini iptal ediyor.

2023 yılında dünyanın en büyük 15. altın üreticisi olarak sıralanan Burkina Faso, altın ihracatına büyük ölçüde bağımlı hale geldi. Ülkenin lideri İbrahim Traoré, Cumartesi günü yaptığı açıklamada, hükümetin bazı yabancı şirketlerin madencilik izinlerini iptal edeceğini ve ülkenin altın üretimi üzerindeki kontrolünü artırma yolunda adımlar atacağını duyurdu.

Traoré, madencilik izinleri iptal edilecek şirketlerin ismini vermese de, bu kararın Burkina Faso’nun mineral kaynakları üzerinde daha fazla egemenlik sağlamayı amaçladığını vurguladı. “Altınımızı nasıl çıkaracağımızı biliyoruz ve çokuluslu şirketlerin gelip bunu çıkarmasına neden izin verdiğimizi anlamıyorum,” diyen Traoré, hangi izinlerin geri çekileceğine dair net bir bilgi vermedi ancak ülkenin altın çıkarma süreçlerini kendi imkanlarıyla yürütmeye kararlı olduğunu belirtti.

Burkina Faso’da faaliyet gösteren başlıca uluslararası madencilik şirketleri arasında İngiltere merkezli Endeavour Mining, Avustralya merkezli West African Resources, Rusya merkezli Nordgold ve Kanada merkezli Orezone Gold Corporation yer alıyor. Bu şirketler, ülkedeki zengin altın rezervlerine ulaşma iznine sahip olsalar da, Traoré’nin açıklamaları bu şirketlerin operasyonlarını etkileme potansiyeline sahip.

Burkina Faso’nun attığı bu adım, bölgenin mineral kaynakları üzerinde daha fazla yerel kontrol sağlama ve dışa bağımlılığı azaltma stratejisi olarak değerlendiriliyor. Traoré, altın madenciliğinin ülke ekonomisi için önemine dikkat çekerek, bu alanda daha fazla yerel katılım ve üretim kapasitesinin artırılması gerektiğini ifade etti.

Bu karar, Burkina Faso’nun mineral kaynaklarından elde edilen gelirlerin daha büyük bir kısmını ülke içinde tutma hedefiyle uyumlu olup, ülkenin ekonomik bağımsızlığını güçlendirme yolunda önemli bir adım olarak görülüyor.