Batı Afrika’da artan gerilimlerin damgasını vurduğu bir bağlamda, Mali, Burkina Faso ve Nijer’i içeren Sahel Devletleri İttifakı (AES) alarm verdi. Yakın tarihli bir zirvede, bu üç ülkenin devlet başkanları, Fransa’nın bir kısmının ve bazı komşularının emperyalist ve yeni sömürgeci müdahalesi olarak tanımladıkları şeyi mümkün olan en güçlü ifadelerle kararlaştırdılar.
2023’te kurulan ve 2024’te Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğu’ndan (ECOWAS) çekilmeleriyle güçlenen AES, kendisini egemenliklerine yönelik tehditlere karşı bir siper olarak sunuyor. İttifak liderleri bu yabancı güçleri ülkelerini bağımlılık durumunda tutmaya çalışmakla ve bölgeyi istikrarsızlaştırmak için terörist grupları desteklemekle suçluyor.
Buna ek olarak, AES, Fransa’nın, askeri üsleri kapatmayı ve onları daha az belirgin bir sistemle değiştirmeyi ve böylece “yeni sömürgeci eğilimi” sürdürmeyi iddia eden “aldatıcı eylemleri” konusunda uyarıda bulunuyor.
AES açıklamasında ayrıca, AES’i rahatsız etmek amacıyla yurt dışından mali ve lojistik yardımlarla desteklenen bölgedeki terörist grupların yeniden yapılandırılmasına ve birleştirilmesine karşı uyarıda bulundu. Bu faaliyetler esas olarak Çad Gölü Havzası, Sahel ve Nijer, Nijerya, Benin ve Burkina Faso arasındaki sınır bölgelerine odaklanacaktır.
Güvenlik ve teyakkuz için sağlam ESA önlemleri
Bu durumla karşı karşıya kalan AES, sert önlemler almaya karar verdi. Üç ülkenin güvenlik güçleri yüksek alarmda. Buna ek olarak, İttifak üyeleri arasında askeri koordinasyonu güçlendirdiler. Son olarak, yetkililer halktan son derece uyanık olmalarını istedi.
AES liderleri, topraklarını koruma ve gerçek ve sürdürülebilir egemenlik mücadelesini sürdürme konusundaki kararlılıklarını bir kez daha teyit ettiler. Ayrıca uluslararası toplumu seçimlerine saygı duymaya ve halkları için daha iyi bir gelecek inşa etme çabalarını desteklemeye çağırıyorlar.
Batı Afrika’daki durum patlayıcıdır. AES’nın Fransa’ya ve bazı bölge devletlerine yönelik suçlamaları, bölgede devam eden derin bölünmeleri açığa çıkarmıştır. Sivil nüfus için felaket olacak açık bir çatışmayı önlemek için bu krizi etkisiz hale getirmek acildir. Bölgenin geleceği, herkesin her bir devletin egemenliğine saygı temelinde kalıcı çözümler bulma yeteneğine bağlı olacaktır.