Zonguldak’ta yakılmış halde cesedi bulunmuştu… Sol böbreğine ne oldu

Cesedin, kaçak olarak işletilen bir maden ocağında çalışan 50 yaşındaki Afganistan uyruklu Vezir Mohammad Nourtani’ye ait olduğu tespit edildi.

Newstimehub

Newstimehub

27 May, 2024

Zonguldak’ta, 10 Kasım 2023 tarihinde Kırat Mahallesi Koca Osman Sokak’ta yoldan geçenler, yandaki ormanda yanmış bir ceset fark etti. Gelen ekipler tarafından cesedin benzin dökülerek yakıldığı belirlendi ve otopsi için Atatürk Devlet Hastanesi’nin morguna götürüldü.

Cesedin, kaçak olarak işletilen bir maden ocağında çalışan 50 yaşındaki Afganistan uyruklu Vezir Mohammad Nourtani’ye ait olduğu tespit edildi. Otopside, Nourtani’nin 9 Kasım’da öldüğü ve ailesinin 10 Kasım sabahı kayıp başvurusunda bulunduğu öğrenildi. Nourtani’nin cenazesi, 11 Kasım’da toprağa verildi.

Kaçak Maden Ocağı ve Tutuklamalar

Nourtani’nin çalıştığı kaçak maden ocağının sahipleri Hakan Körnöş, Enver Gideroğlu ve Körnöş’ün kuzeni Ahmet Aydın tutuklandı. Ocak çalışanları S.K. ve E.D. ile kömür ticareti yapan A.Ç. ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Kaçak maden ocağı, jandarma tarafından olaydan dört gün önce kapatılmış, ancak sahipleri tarafından tekrar açılmıştı. Olayın ardından ocak imha edilerek kapatıldı.

Hazırlanan iddianamede, Nourtani’nin kaçak ocakta vagon arasına sıkışarak iş kazası geçirdiği, ocak sahiplerinin ise ‘olay ortaya çıkarsa ocak kapanır’ korkusuyla hareket ettiği belirtildi. Nourtani’nin cansızken yakıldığı ifade edilen iddianamede, 6 şüpheli hakkında ‘İştirak halinde kasten öldürme’ suçundan müebbet hapis cezası istemiyle dava açıldı. Yargılama süreci devam ediyor.

Ailenin Durumu ve Koruma Başvurusu

Nourtani’nin geride kalan 3 çocuğu ve eşi Qamer Gül Meliki’nin yaptığı ‘Uluslararası geçici koruma başvurusu’, Zonguldak İdare Mahkemesi tarafından reddedildi. Ailenin avukatı Kerim Bahadır Şeker, mahkemenin gerekçeleri yeterli görmediği için ret kararı verdiğini belirtti. Aile, avukatları aracılığıyla Ankara Bölge İdare Mahkemesi’ne itirazda bulundu. Aile, sağlık ve eğitim gibi temel haklardan yararlanamıyor ve sınır dışı edilme tehlikesiyle karşı karşıya.

Afganistan’dan kaçarken işitme cihazını kaybeden Ali Rıza, herhangi bir tedavi görmüyor. Ayrıca, psikolojik sorunlar yaşayan anne Meliki ve oğlu Seyyid Mohammad Nourtani de Birleşmiş Milletler’den yardım istedi. BM ile yapılan telefon görüşmelerinin ardından aileye antidepresan ilaçlar kargo ile gönderildi. Sağlık sorunları bir yana, çalışma izinleri de olmadığı için herhangi bir işte çalışamayan aile, Sosyal Yardımlaşma Vakfı’nın aşevinden gelen yemekler ve hayırseverlerin yardımlarıyla geçimini sürdürüyor.

Qamer Gül Meliki, devletin kimliklerini açmasını ve çocuklarının sigortalarını aktifleştirmesini talep ediyor. Kimlikleri olmadığı için çocuklar okula gidemiyor ve sağlık hizmetlerinden yararlanamıyor. Ayrıca, eşine yapılanlar nedeniyle büyük bir endişe ve korku içinde yaşayan Meliki, çocuklarının güvenliğinden dolayı sürekli endişe duyduğunu belirtti.

Böbrek İddiası ve Soruşturma

Olayla ilgili önemli bir detay da Nourtani’nin sol böbreğine ne olduğu sorusudur. Avukat Şeker, müvekkili Meliki’nin ifadesine dayanarak, Nourtani’nin böbreğine karşılık 20 bin dolar teklif edildiğini duyduğunu belirtti. Adli Tıp İhtisas Kurulu’nun raporunda, Nourtani’nin mide, sol böbrek, pankreas ve bağırsaklarının ileri derece yanık nedeniyle tanımlanamadığı belirtildi. Bu durum, organ ticareti şüphesini gündeme getirdi.

Vezir Mohammad Nourtani’nin trajik ölümünün ardından ailesi, Türkiye’de zor şartlar altında yaşam mücadelesi veriyor. Hukuki süreç devam ederken, aile hem sağlık hem de eğitim hakkından yoksun bir şekilde yaşamını sürdürmeye çalışıyor. Ailenin yaşadığı trajedi, kaçak maden ocaklarının yarattığı tehlikeleri ve göçmenlerin karşılaştığı zorlukları bir kez daha gözler önüne seriyor.