Rektör Prof. Dr. Koyuncu, “Hazırlıkları uzun bir zamana yayılan külliyatın hazırlanmasında çok geniş bir ekip, büyük bir özveriyle çalıştı. Bu önemli çalışmanın gelecek nesillere kalması bizler için önemli bir motivasyon kaynağı oldu.” dedi.
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Rektörü Prof. Dr. İsmail Koyuncu, İTÜ 250. Yıl Külliyatı’nın hazırlanmasında çok geniş bir ekibin büyük bir özveriyle çalıştığını belirterek, “Bu önemli çalışmanın gelecek nesillere kalması bizler için önemli bir motivasyon kaynağı oldu. İTÜ 250. Külliyatımızda 7 ana başlıkta 28 çok kıymetli eser ortaya çıktı.” dedi.
İTÜ’nün tarihini, kültürünü ve akademik birikimini gelecek nesillere aktarmak amacıyla hazırlanan “İTÜ 250. Yıl Külliyatı”nın tanıtım toplantısı, üniversitenin Ayazağa yerleşkesindeki Rektörlük binasında gerçekleştirildi.
Toplantıda konuşan Prof. Dr. Koyuncu, İTÜ’nün, dünyanın en köklü üniversitelerinden olduğunu belirterek, üniversitenin adının mühendislik ve mimarlık öğretimiyle özdeşleştiğini söyledi.
İTÜ’nün bilimsel ve teknolojik ilerlemenin mimarı olarak bugüne dek ülkedeki birçok ilke imza attığını ve bilimsel gelişmelere öncülük ettiğini ifade eden Koyuncu, külliyatın önemini ve hazırlık sürecini anlattı.
Koyuncu, 250. Yıl Külliyatı’nda, İTÜ’nün Osmanlı İmparatorluğu’ndan Cumhuriyet’e taşınan, ardından bugünlere kadar gelen tarihsel serüveninin tıpkıbasımlarla, biyografilerle, monografilerle, iz bırakanlar ve iz projelerle anlatıldığını vurguladı.
Külliyatın önemine değinen Prof. Dr. Koyuncu, “İTÜ’nün kurumsal tarihi, entelektüel hafızası ve sahip olduğu seçkin rota, geçmişten geleceğe uzanan bir köprüdür. Bizler de 250 yıllık bu kurumsal mirası her gün yeni akademisyen ve öğrencilerimize aktararak ülkemizdeki bilimsel ve teknolojik yeniliğin her daim öncüsü olmak adına çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Geçmişteki birikimimiz yarının üniversitesi olma yolunda bizleri aydınlatmaya devam edecektir.” ifadelerini kullandı.
Koyuncu, bu kültürü ve tarihi gelecek nesillere aktarmanın bilinciyle 2023 yılında 250. yıllarını kutladıklarını belirterek, şunları söyledi:
“Hafıza Yolu’ndan 250. belgesellerine, İTÜ Müzesi’nden 250. yıl röportajlarına kadar birçok detaylı çalışma gerçekleştirdik. Geçmişten günümüze İTÜ’ye değer katan, İTÜ’yü İTÜ yapan hocalarımız, baş hocalarımız, müdürlerimiz ve rektörlerimizin anısını yaşatmanın öneminin farkındaydık. 250. yıl etkinliklerimiz süresince vurgulamak istediğimiz en önemli şey; İTÜ’nün köklü geçmişi ve mirası olduğu kadar, aslında İTÜ’lü olmanın kıymetini, İTÜ ailesinin ne demek olduğunu ön plana çıkarmaktı. İTÜ 250. Yıl Külliyatı da bu çalışmalardan biri olarak ortaya çıktı.”
Bu önemli çalışma ile 2,5 asırlık bir yolculuğu belli başlı köşe taşları ile anlatabilmeyi hedeflediklerini aktaran Koyuncu, “Hazırlıkları uzun bir zamana yayılan külliyatın hazırlanmasında çok geniş bir ekip, büyük bir özveriyle çalıştı. Bu önemli çalışmanın gelecek nesillere kalması bizler için önemli bir motivasyon kaynağı oldu. İTÜ 250. Külliyatı’mızda 7 ana başlıkta 28 çok kıymetli eser ortaya çıktı.” diye konuştu.
Prof. Dr. Koyuncu, Külliyatta, 1773’ten 2023’e İTÜ Tarihi, İTÜ’nün Gelişim Dönemi Seçkin Eserleri, Mühendishaneden İTÜ’ye Hatıralar, Mühendishaneden İTÜ’ye Hafıza, Sempozyum Kitabı, Bilime Yön Veren İTÜ’lüler, İTÜ Nadir Eserler olmak üzere 7 ana başlıkta 28 kıymetli eserin yer aldığını belirtti.
“Önemli olan kalıcı bir şeyler bırakmak”
Milli Savunma Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Afyoncu da sayısal okuduğunu ama tarihçi olduğunu söyledi.
Külliyatın hazırlanmasında emeği geçenleri tebrik ettiğini dile getiren Afyoncu, “Tarihçi olarak şunu görüyoruz. Önemli olan kalıcı bir şeyler bırakmak. Bunun en başında da kitap geliyor. Burada görüyorsunuz, 250 yıl önce mühendishanede basılmış kitaplar hala gündem olarak kullanılıyor.” dedi.
En önemlisinin, yaşayan hocaların hatıraları olduğuna dikkati çeken Afyoncu, hocaların canlı tarih olduğunu ve hatırat yazmadıkları için, bunların geleceğe kalmadığını söyledi.
Onun için herkesin hatıralarını yazmasını önerdiğini ifade eden Afyoncu, Türkiye’de hatıratların az olduğunu ve ileride tarihçilere kaynak bırakılması gerektiğini vurguladı.
Afyoncu, sözlerine şöyle devam etti:
“Biz şu anda yaşıyoruz. Şu an bizim için önemli değil. Her yıl sonraki tarihçi diyecek ki ‘Burada, İTÜ’de eğitim nasıldı, hoca ilişkileri nasıldı, bir hoca nasıl yetişiyor, bir öğrenci nasıl yetişiyor, bilimsel araştırma nasıl yapılır?’ Yani 250. yıl, hocam, kalıcı eserler bıraktınız. Tebrik ediyorum. Çok gurur duyduğumuz bir markamızsınız. Bu kitaplarda da tarihi bir iş yaptınız. Tebrik ediyorum. Hayırlı olsun diyorum.”
Tanıtım programına Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu’nun yanı sıra çok sayıda tarihçi, yazar, akademisyen ve öğrenciler katıldı.